KOMEDİ FİLMİ GİBİ BİR FİDYE HİKAYESİ
ADANA’da yaşayan Gülşen Tüzer (40), eşinden ayrılmış, 4 çocuğuyla yaşam savaşı veriyordu. Sevgilisi Hilmi Köse’nin (26) de ekonomiyle arası yoktu. Borçlarından kurtulmak ve rahat bir hayat için olmayacak bir yol seçen çift, bir kaçırma ve fidye planı hazırladı.
UNUTTUKLARI DETAY
Planda unuttukları detay ise onlara pahalıya mal olacaktı. Kaçırmayı planladıkları kişi Gülşen Tüzer’in eski bir komşusu olan Dürdane A.’nın 5 yaşındaki kızı C.A.’ydı. Dürdane A. ev hanımıydı ve eşi DSİ’de çalışan bir işçiydi. Plan gereği Gülşen Tüzer, arkadaşını ziyarete gitti. Biraz sohbetten sonra Gülşen Tüzer, 5 yaşındaki C.’yi ekmek almaya gönderdi. Gülşen’in sevgilisi Hilmi, arkadaşı Emre Kavak ile kızı sokakta bekliyordu. Market
dönüşü kaçırdıkları kızı iki adam, Nurten K. adlı bakıcıya bıraktı. Sonra da kızın ailesine fidye için SMS attılar:
“200 bin lira vermezseniz çocuğunuzu göremezsiniz.” Polis, anne Dürdane A.’yı dinleyince eve konuk olan Gülşen Tüzer’i gözaltına aldı. Tüzer, suçlamaları kabul etmedi ancak tam da bu sırada cep telefonuna bir mesaj gelince her şeyi itiraf etmek zorunda kaldı. Mesaj, kaçırdıkları kızı teslim ettikleri bakıcı kadından geliyordu:
“Bu çocuk kaçırıldığını söylüyor. Gelin bunu alın, ailesine teslim edin. Ben bakamam...”
Adana Emniyeti’nde fidyeciler “Şaka olsun diye yapmıştık” dese de komedi filmlerinde rastlanabilecek “kaçırma” hikâyesi cezaevinde son buldu. Aile de kâbustan kurtuldu.